| Saim Erken | |
|---|---|
 | |
| Genel bilgiler | |
| Doğum | 1965 Gölpazarı, Türkiye |
| Uyruk | Türkiye |
| Evlilik(ler)i | Nurhan Erken |
| Çocukları | Bahar Erken |
| Alanı | Resim |
| Sanat eğitimi | Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi |
| Ödüller | |
| 2001 Yılı Bahriye Ressamı | |
Saim Erken (d. 1965, Gölpazarı, Bilecik) Türk ressam.
1965 yılında Bilecik ilinin Gölpazarı ilçesinde doğdu. 1987 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Bölümü Muammer Öner Atölyesi’nden mezun oldu. 1990 Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü'nde Yüksek Lisans programını tamamladı. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul'da sürdürmektedir.[1][2] Saim Erken'in resimleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Müzesinde, Ziraat Bankası koleksiyonunda ve birçok özel koleksiyonda yer almaktadır.
Eleştirmen yazar Kaya Özsezgin;
| “ | Saim Erken yeryüzü gerçekliğine ilişkin olguları bir fotoğraf makinesinin objektifinden gözlemliyormuş gibi, duru ve süslemesiz, yalın bir anlatımla taşıyor tuvallerine.Saim Erken, analoji kökenli bir “psikodram” parodisi kurmakta ve resimlerindeki insan manzaralarını bu parodinin hem gerçek hem de kurmaca yapısı içinde ele almakta ve izleyiciye bu açıdan yansıtmaktadır. Tepki göstermeye koşullanmış izlenimi veren insan grupları bizi yanıltmamalı gene de; bu tepkisizlik, usul usul kazanılmış bir yaşam deneyimini bir çırpıda harcayıvermeyip saklı tutmanın bir işareti olarak da alınabilir | ” |
tümceleri ile anlatır Erken'in resmini.[3]
Sanat tarihçisi Prof. Dr. Kıymet Giray ise;
| “ | Saim'in seyahat eden insanları, orta sınıf olarak adlandırılan toplumsal yapı içinden alınan benzer insan kesitlerinin ortak davranış, beğeni ve hareket özelliklerini belgeler. Erken, figürlerin çevrelerini, sıcak ve buğulu bir atmosfere dönüştürerek silikleştirir, titreşimlerle belirsizleştirir. Bu bağlamda, yürüyüp gitme, durarak bir bölgeye bakma, kendi aralarında tartışma eylemleri içinde olan insanların, çevrelerini saran belirsizlik, seyahatin sürekliliğini, gezinin devamlılığını, buna karşın mekânların değişkenliğini vurgulayan Erken yorumlarını yansıtır. | ” |
demektedir.[4] Prof. Dr. Giray yazısını şöyle bitirir.
| “ | Kent-mekân ve insan ilişkilerini yüzyılımızın kent gerçekliği üzerine yorumlara açan Erken, içinde yaşadığımız dönemin akıp giden yaşamsal değerlerine ışıklı, sıcak ve çağdaş yorumlar kazandırmaktadır.[5] | ” |